![]() |
||||||||||||
Şahsına Münhasır
Dinsiz imansız bir gecedeyim Yıldızlar altında yıkanıyorum Şahsına münhasır titreşir kalbim Kendi eksenimde dolanıyorum. Mermer lahitlerde çocuk günlerim Üç boyut hayatım geçer gözümden Ateşi dost bildim tunçlar erittim Taç yapraklarıma sarıldım birden. Dudağım kurudu bir tas su verdim Kendi cumhurriyetimden dışarı çıktım Kirpik uçlarıma mayın döşedim Berlin duvarını elimle yıktım. İmanı olmayan bir gecedeyim Hayaller peşinde gezer dururum Şahsına münhasır titreşir kalbim Başıboş, avare, göçmen bulutum.... ŞİİR : Sedat ERDOĞDU ![]() Son Sigaram da Karardı Son sigaram da karardı Küllendi bütün hatıralar Tepeden tırnağa kederliyim Kapımda en ayaz mısralar. Oturup dertleştim suretimle Daha ilk adımda patlar mayınlar Payıma düşeni aldım kendimce Avuçlarımda çürümüş yosunlar. Akdeniz kokusu sinmiş üstüme Tuvalde natürmort dalda turunçlar Gemiler geçiyor demir gemiler Gurbette çekilmez oldu akşamlar. Düşlerim sığmaz oldu gözlerime Kurşunlar döküyor uçan martılar Yüreğimin şarjı bitmek üzere Dilimde en okunası dualar. Gemiler geçiyor allı yeşilli Koşturuyor yel etekli çocuklar Çınar da devrilir vakti gelince Kanadı kırılır düşer yapraklar. Siir:Sedat Erdoğdu ![]() Gramafon Çiçeklerim Kurşunları katil bir tabanca menzilindeyim Kanatlarım altına aldım korkularımı Temmuzdan kovulmuş yıldızlar gibiyim çaresiz Göklere el açıp karınca duaları okuyorum. Sana boncuklar örüyorum tespih tespih Parsel parsel bölüyorum uykularımı Kahve telvesi gözlerinde fallar açıyorum Yakıyorum bütün yasak kitaplarımı... Beynimde gıcırtısı kalıyor demir kapıların Gölgelerin dansı başlıyor soğuk duvarlarımda Gramafon çiçeklerim soluyor yaprak yaprak Hesabımdan bir gün daha düşüyorum... Sana kara_sevdalar sunuyorum kucak kucak Köşe bucak kaçıyorum bakışlarından Adını sprey boyalarla yazıyorum kaçak Gözyaşımın tuzlu sularında abdest alıyorum... Siir:Sedat Erdoğdu ![]() Fotoğraflar Takılır kalırsın bir sabit noktada Masumiyet harcanır çocuk parkında Renklerle hesaplaşır patlar flaşlar Hatıralar dans eder fotoğraflarda. Karelere sığınır geçmiş hayatlar Ustalıkla gizlenir derin acılar Kendi yalanlarına tanıklık eder İçten pazarlıklı sahte insanlar. Poz verip ışıkların gölgelerinde Kayıtsızlığın keyfi objektiflerde Suretini arıyor yüzsüz bir adam Hayretle duraksayan negatiflerde. Yüzler var profilden cömert davranır Yüzler var cepheden çok mızmızlanır Değişik açılardan bakmak gerekir Gerçekler olduğundan farklı farklıdır. Kuşkusuz herkesin bir hikayesi var Herkesin gözlerinde derin manalar Her yüzde temsilinden geriye kalan Sahibine deşifre gülen bakışlar. Siir:Sedat Erdoğdu ![]() FENAFİLLAH (DELİ EREN) ( Fenafillah (Deli Eren) Aysel Gürel için ) Gülüşlerin yalın ayak koşturuyor ardından Gecelerin katarakt mı görmüyor hiç gözlerin? Dünya senin ekseninde dönüyor etrafından Yüreğime ipotekli en kuytu köşelerin. Bir sokak köşesinde buluşup sarılsaydık Şiir oku be… Aysel mektup göndermek yasak Boş terazi kefesinde el ele sallansaydık Efkarlıyım be… Aysel duygular ıslak ıslak. Fırtınalar depresyonda gidişinin ardından Eyvallahın yok kimseye bilirim fenafillah Tedavülden kalkmazsın sen her daim megaloman Daha borcun var hayata ödersin alimallah. Gözlerimde ipotekli yaptığın çılgınlıklar Şiir oku be… Aysel burda öpüşmek yasak Çıkamadım gözlerinden demirden parmaklıklar Şarkı söyle be…Aysel duygularım kaldı tutsak. Şiir :Sedat ERDOĞDU ![]() YÜRÜ A ZİYAN ÖMRÜM Yıldız yıldız düşerken mevsimin ilk karları Çingene dudağımda İspanyol şarkıları...oley oley... Gözlerimde Akdeniz Yüreğimde Toroslar Balıkçılar toplasın saçlarımda akları. Duvarlardan dinledim ıssızlığın sesini Kendim çalıp söyledim yalnızlık bestesini Kafesinden bıraktım gökyüzüne kuşları Başım öne eğildi, seyrettim gölgesini. Efkar bastı gönlümü küllerimi savurdum Yazdığım son şiiri ezberimden okudum Karanlıkta mest oldu kardelen çiçekleri Kar üstüne kan düştü, can evimden vuruldum. Yürü a ziyan ömrüm çırpınıyor sol göğsüm Her adımda bir pusu yangın yeridir türküm Yürü a viran gönlüm çoktan kesilmiş hükmüm İç yüzümü çevirdim aynalarda sır döktüm. İskenderun- 23.10.2005- Sedat ERDOĞDU ![]() YALNIZLIK DİLİMDE MAHUR BİR ŞARKI Papatya falına boşa aldandım Sen gittin...ardından isyan başlattım Örgütledim gökteki tüm yıldızları Serçe uykusundan erken uyandım. Nefesim kuzey buz denizlerinde Gözlerim bir gemi güvertesinde Çevirdim gönlümün yapraklarını Okudum, gelmişine...geçmişine! ... Tedavülden kalktı mutluluklarım Kendi jübileme kendim geç kaldım Karadutlar ezdim ayaklarımda Küpünde demlendi taze şarabım. Yalnızlık dilimde mahur bir şarkı Çocuksu gülüşün tortusu kaldı Sorma! ...halimden hiç memnun değilim Kristal damlalar üstüme yağdı. Gönül sarayımı ben kundakladım Karanfil çiğnedim içimi yaktım Dilek ağacına astım kalbimi Sarmısak bağladım, nazarlık taktım. Hesabı kitabı tutamaz oldum Gölgemi çağırıp fikrini sordum Açtım sokak kapı, kanatlarını Gözlerin uğramaz diye çok korktum! ... 23.05.2005 - İZMİR Sedat Erdoğdu ![]() AKLI_FİRARIM Önce güneşi çizdim duvarlara Sonra günleri sıraladım yan yana Kaç kez ayak izlerimi çiğnedim kaç kez Kaç kez isyan bayrakları kaldırdım kaç kez. Mevsimler dönüp gitti kapımdan bilemediğim Yıldızlar kayıp gitti gecemden göremediğim... Ah...bu akşam aklı_firarım daha duramam Taş duvar çöktü gözlerime kaldıramam İçimde tutuşurken müebbetlik hasretin Zincire vursalar daha fazla kalamam... Önce bulutu çizdim tavanlara Sonra yağmurlar topladım beton avluda Kaç kez diken tellerine sarıldım kaç kez Kaç kez çığlık seslerine uyandım kaç kez. Seneler boşa geçti hesabını veremediğim Bayramlar gelip geçti çocukca gülemediğim... Ah...bu akşam fikri_dumanım daha duramam Anılar çöktü yüreğime kaldıramam Duvarda tüy dökerken boynu bükük takvimler Kalamam buralarda daha fazla kalamam... Aklı_firarım...Fikri_dumanım...halim perişan... 19.10.2005- İskenderun Sedat Erdoğdu ![]() Sırat' ın Tam Ortasındayım Adresini şaşırdığım sokaklarda arıyorum seni Anason kokulu akşamdan kalma susuz yangınlığım Gönül çek kapının sürgüsünü kapat perdelerini İnfaz edilmeyi bekleyen masum bakışlardayım. Hafiften bir sancı takılıyor bağrımın tellerine Yağmurlara güvencim yok içten ağlamaklıyım Kirlenmiş ruhumu yıkıyorum rahmetimle Vurulmuş güller gibi kar üstünde kanamaktayım. Son gazel de güneşlenip düşüyor dallarımdan Ucundayım divitin muska muska yazılmaktayım İkinci el günlük aşklar geçiyor kaldırımlardan Putlar gibi bağdaş kurup yalnızlığa tapınmaktayım. Tuz_buz olmuş aynalarda görüyorum hayalini Teskeresi yaklaşan asker gibi heyecanlıyım Salkım salkım topluyorum Babil' in bahçelerini En uygun adımlarla sana doğru akmaktayım. Dumanlı dağların çoban türküsü dudağımda Rakı kadehimin buğulanmış buz payındayım Aman kimseler girmesin bu aşk aramızda Bekliyorum gel bu gece Sırat' ın tam ortasındayım.. ŞİİR: SEDAT ERDOĞDU ![]() GÜCENDİM Şans yüzüme hiç gülmedi Dert üstüne dert eklendi Dost bildiğim herkes eldi Gücendim...Gücendim... Paramparça ümitlerim Yıkıldı, yıkıldı hayallerim Yere vurdu sevdiklerim Hayata, kadere, gücendim... Bu dünyada düşmeye gör Kader sende ağını ör Gece sağır, yıldızlar kör Gücendim...Gücendim... Söz: Sedat Erdoğdu Seslendiren : Kibariye ÇİNGENEM ![]() Türkan ŞORAY Hanımefendi' ye... Kapkara gözlerle yaktın sineden Aşkınla tutuşup yandım Çingenem Ruhumu koparıp aldın bedenden Uğruna sararıp soldum Çingenem. Karanlık gecede ateşin başında Takınır zilleri oynar Çingenem Savurur saçlarını esen rüzgârda Bir deli sevdaya salar Çingenem. Gün gelir ayrılıp gidersin burdan Yaktığın ateşler olur sis duman Kim bilir ne vakit getirir zaman Benden çok uzağa kaçma Çingenem. Kemanda çalınır çigan şarkılar Sende hoş cilveler bende arzular Mor salkım bakışlar alev dudaklar Her gece uykumu bölme Çingenem. Doğalım yeniden unut maziyi Dikenin goncada kalmasın izi Aydınlık yarınlar bekliyor bizi Hayali dünyamda yalan Çingenem. Sultandağı - l989 - Sedat Erdoğdu ![]() |
![]() |